ABD’nin meşhur sözlük yayıncısı Merriam-Webster, 2022’de aramaları yüzde 1740 artan “Gaslighting” kavramını yılın kelimesi ilan etti. Peki yılın kelimesi gaslighting’i ne kadar biliyoruz? Gaslighting’e maruz kaldığımızı nasıl anlar, bununla nasıl baş edebiliriz?
Kişilerin kendi hafızasından ve psikolojik sağlığından şüphe duymasını sağlayacak şekilde manipüle edilmesini ifade eden gaslighting terimi aslında ismini 1938’de Patrick Hamilton’ın yazdığı Gaslight adlı oyundan alıyor (Türkçeye Işıklar Sönerken olarak çevrildi). 1944 yapımı sinema uyarlaması ise, Ingrid Bergman’ın canlandırdığı Paula Alquist karakterinin, Gregory Anton’la büyük bir romantizmle evlenmesinin ardından maruz kaldıklarını konu alıyor: Anton çeşitli oyunlar ve manipülasyonlarla Bergman’ın zamanla kendisinden şüphe etmesine sebep oluyor. Gaslighting terimi bu filmden sonra psikolojide kullanılan bir terim haline geliyor. Kişinin sürekli olarak “olayları abartmakla, paranoyaklıkla ve olmayan senaryolar yazmakla” suçlanmasının sonucunda tartışmalarda muhakeme yeteneğini adım adım kaybettiği ve en ufak bir hareketinde kendini suçlu hissetmeye başladığı bir istismar ve psikolojik şiddet yöntemi olarak tanımlanıyor.
Özellikle yakın partner ilişkilerinde günlük olarak “Sen kafanda kurup abartıyorsun” ya da “Sen yapma, ben hallederim” ile başlayan sözde “iyi niyetli” hareketlerin, zamanla “Ben büyütüyorum”, “Ben hiçbir şey beceremem ki”ye dönmesi pek çoğumuza tanıdık gelecektir. Psikolojik manipülasyonun bir türü olan gaslighting’i uygulayanlarda, karşısındaki kişinin kendisini, algısını, gerçekliğini, inançlarını değiştirmeye yönelik olan manipülatif yöntemlerle maddi-manevi çıkar elde etme güdüsü vardır.
Peki gaslighting’le nasıl mücadele ederiz?
Gaslighting’le mücadele etmek, özellikle de tek başına oldukça zordur. Zaten bu psikolojik şiddetin sonucunda kişi, kendine ve çevresine inanmaz hale gelir, dış dünyayla bağını keserek çoğu zaman çevresine bu olaylardan da bahsetmeyerek sadece faile muhtaç olduğunu düşünür; özgüven ve özdeğerde zedelenme oluşmuştur. Bu kişinin onayını almadığında kendini güvende hissetmez. En doğru çözüm faille ilişkiyi kesmek desek de bu da çok kolay olmaz. Zira maruz kalan kişi “Ben bu ilişkiyi kesmeyi de beceremiyorum” diyerek kendini suçlu görmeye ve yetersizlik hissetmeye devam eder. Bunun için gaslighting’le mücadelede en önemli dayanak kadın dayanışmasıdır. En yakın çevremizdeki kadın dostlarımızla, yoldaşlarımızla bu durumu paylaşmak ilk adımımız olmalıdır. Zira erkek şiddetiyle mücadelenin her türlüsü, erkek egemen düzenin sistematik şiddetine maruz kalan kadın ve lubunyalarla dayanışarak mümkündür.