• Biz Kimiz?
    • Hakkımızda
    • Yönelişimiz
    • Bize Ulaşın
  • Çalışmalarımız
    • Etkinlikler
    • Kampanyalar
    • Deklarasyonlar
  • Yazılarımız
    • Politika
    • Açık Kürsü
    • Kültür / Sanat / Bilim
    • Mektubumuz Var!
    • Haklarımız Var!
  • Beynelmilel
    • Uluslararası Mücadele
  • İlham Verenler
  • Medya
    • Video / Youtube
    • Podcast
Kadın Dayanışması
  • Biz Kimiz?
    • Hakkımızda
    • Yönelişimiz
    • Bize Ulaşın
  • Çalışmalarımız
    • Etkinlikler
    • Kampanyalar
    • Deklarasyonlar
  • Yazılarımız
    • Politika
    • Açık Kürsü
    • Kültür / Sanat / Bilim
    • Mektubumuz Var!
    • Haklarımız Var!
  • Beynelmilel
    • Uluslararası Mücadele
  • İlham Verenler
  • Medya
    • Video / Youtube
    • Podcast
No Result
View All Result
  • Biz Kimiz?
    • Hakkımızda
    • Yönelişimiz
    • Bize Ulaşın
  • Çalışmalarımız
    • Etkinlikler
    • Kampanyalar
    • Deklarasyonlar
  • Yazılarımız
    • Politika
    • Açık Kürsü
    • Kültür / Sanat / Bilim
    • Mektubumuz Var!
    • Haklarımız Var!
  • Beynelmilel
    • Uluslararası Mücadele
  • İlham Verenler
  • Medya
    • Video / Youtube
    • Podcast
No Result
View All Result
Kadın Dayanışması
No Result
View All Result

Suriyeli bir kuirden cinsiyet uyum süreci üzerine

Feyzabell by Feyzabell
24 June 2025
in Açık Kürsü
0
Suriyeli bir kuirden cinsiyet uyum süreci üzerine

Suriyeli okurumuzun Suriye’de cinsiyet uyum süreci üzerine aktarımlarını paylaşıyoruz.

Suriye’de cinsiyet uyum süreci artık çok daha zor ve karmaşık. Esad rejimi altında, bazı insanlar para ödeyerek sahte belgeler alabiliyordu ancak bu daha çok, bir politikacının çocuğu veya yakını gibi eski rejim tarafından desteklenen bir geçmişe sahip olan burjuvazi için geçerliydi. Uyum süreci artık daha da zor çünkü hükümet kuir ve transları resmen kriminalize ediyor, onların Suriye’deki tarihlerini ve haklarını silmeye çalışıyor. Dini kurumlar, kararı veren müftüye ve trans kişinin aldığı tıbbi tanıya bağlı olarak daha muhafazakâr ve katı bir geçmişe sahip. Tanının sadece cinsiyet disforisi değil, spesifik olarak transseksüel[1] olması gerekiyor. Tüm operasyonları olmadığınız sürece isminizi veya cinsiyetinizi resmi olarak değiştiremiyorsunuz.

Lise son sınıfta, cinsiyet kimliğim hakkında açılmam için güvenli bir alan olan sevgili arkadaşım R. (she/her) ile tanıştım. Yanında rol yapmadan gerçek benliğim olabildiğim R., yolculuğum boyunca beni destekledi ve beni Suriye’deki birçok kuir arkadaşla buluşturdu. Bunlardan biri de S. (he/him)[2].

Hayatı boyunca Halep’te yaşamış; savaşa, ambargoya, farklı silahlı grupların şehri ele geçirmesine tanık olmuş ve böylesine kaotik bir savaş meydanında trans olmanın sonuçlarıyla uğraşmış, emekçi bir trans üniversite öğrencisi S. Kendi yolculuğu üzerinden kuir deneyimini görmeme yardımcı olmak için Suriye’de cinsiyet uyum süreci ve kuir varoluşu kriminalize eden muhafazakâr bir dini ortamda yasal ve toplumsal mücadeleler konusundaki deneyimlerini benimle paylaştı. Şöyle anlattı S.:

“Hayatımın erken dönemlerinde aileme açılmadığım için çok pişmanım. En başından beri kim olduğumu biliyordum. Çocukluk ve ergenlik yıllarım çok zor geçti. Depresyon ve anksiyete ile çok uzun süre mücadele ettim, bu vücudumu da etkilemeye başladı. Terapiye gittim, ilaçlar aldım ama hiçbir şey yardımcı olmuyordu. Her şeyi kendi başıma yaşıyordum ama ne olduğunu gerçekten bilmiyordum, içimdeki sorunun ne olduğunu tanımlamakta çok zorlandım.

13 yaşındayken kuir kimlik konusunda daha bilinçli hale geldim. Önceleri lezbiyen olduğumu düşünüyordum; kendimi vücudumda bir sorun olmadığına ikna etmeye çalışıyordum çünkü düzgün çalışıyordu. Ama derinlerde her zaman bir erkek gibi hissettim, maskülen enerjimi içimde hissedebiliyordum ve lezbiyen doğru etiket gibi gelmiyordu. İnternet aracılığıyla daha fazla şey öğrenmeye devam ettim, gey ve lezbiyenlerin deneyimleri hakkında konuştukları pek çok röportaj ve program izledim ve tıpkı onlar gibi lezbiyen olduğuma inandım. Ne zaman kız kardeşlerimle konuşsam ve onlar hoşlandıkları kişilerden ya da sevgililerinden bahsetseler, onlara aşk içgüdüsünden mahrum olduğumu söylerdim, ama aslında bedenimden ve gerçek benliğimden mahrumdum. Sonra mücadelelerimin zihinsel olmadığını, varoluşsal olduğunu ve görmezden gelinemeyeceğini fark etmeye başladım. İnternetten araştırmaya ve öğrenmeye devam ettim, zaten başka bir yol ya da soracak biri yoktu. Gerçekten etiketim olmayan bir şeyi arıyordum, bunun bir seçenek olduğunu bilmiyordum, büyürken herhangi bir trans temsili görmemiştim.

Küçüklüğümden beri kendimi hep bir erkek çocuğu olarak gördüm ve kendimi nasıl gördüğüm ile toplumun beni nasıl gördüğü ve temsil etmemi beklediği arasında uyum sağlamakta zorlandım. Ergenliğe girdikten sonra depresyonum çok daha kötüleşti, özellikle de memelerim büyüdükten sonra rol yapmaya devam etmek çok zordu. Benden beklenen rolü oynamaya devam ettim, büyüdüğümde bunun değişeceğini ve toplumun bana söylediği gibi ‘normal’ hissedeceğimi düşündüm. 20 yaşına geldiğimde, olmadığım biri gibi davranmaktan, toplum tarafından bana dayatılan bir cinsiyet rolünü oynamaktan bıkmıştım. Kız kardeşlerime aileme açılacağımı söyledim, erkek kardeşim H.ye (he/him) de açılması gerektiğini söyledim. Benimle aynı deneyimleri yaşadığını bildiğim için şoke oldu ve beni kurtarıcısı olarak gördü. Artık ailemle ve toplumla kimliğim konusunda yüzleşmekten korkmuyordum. Kardeşim benden küçüktü, zayıf ve utangaçtı, onun da aynı cehennemi yaşamasını istemiyordum. Babama her şeyi anlattım, ağlıyordum ve titriyordum, ‘Bunu yapmak istiyorum, olduğum kişi olmak istiyorum,’ dedim.

Ailem şoke oldu ve kafaları karıştı, bu haberle nasıl başa çıkacaklarını bilmiyorlardı ve iki kızlarını kaybetmiş olmaları onlar için çok zordu. En çok babam bunu kabullenmekte zorlandı. Kalp krizi geçirdi ama hayatta kaldı. Aylarca her gece ağladığını duyardım. Bana sakin olmamı, terapiyi denememi söyledi, bunun yardımcı olacağına dair umudu vardı, benim de, çünkü onu anlıyordum, onu hayal kırıklığına uğrattığımı hissediyordum. Beş farklı terapiste ve psikiyatriste gittim ve işe yaramadı, hatta bana transseksüel ‘tanısı’ koydular, durumun böyle olduğunu söylediler.

Başörtümü çıkardım. Ailem beni etiketlemekle mücadele ediyordu, gerçekten zordu. Çok fazla test yaptırdım ve iyi bir doktor bulmak gerçekten zor ve pahalıydı. Ailem ilk başta kabullenmekte zorlansa da o zamandan beri çok destekleyici oldular. Aileleri onları umursamayan ya da önemsemeyen pek çok trans ve kuir arkadaşım var. Ama iyi olanlar da var, temsiliyet gerçekten önemli; sizin gibi olan ve aileleri kabullenici ve destekleyici olan diğer insanları görmek çok şeyi değiştirebilir. Hormon aldıktan ve meme ameliyatı olduktan sonra vücudumu sevmeye başladım, kendim gibi hissettim, yepyeni bir insan gibi hissettim.

Annem deli olduğumu ve beynimde bir sorun olduğunu düşünüyordu, beni çok incitti. Şimdi ise anlıyor ve daha bilgili, çok destekleyici ve yaptıklarını sürekli telafi etmeye çalışıyor. Temsil ile birlikte eğitim ve bilinçlenme hayal edilemeyecek kadar önemli; bilgisizlik ve öğretilmiş nefret pek çok kuir ve transın hayatına mal oldu.

Suriye’de translar için en büyük mücadelelerden biri yasal konular. Kimliklerimizi yasal olarak düzeltebilmek için tüm tıbbi prosedürleri yaptırmamız gerekiyor, ancak bunları Suriye’de yaptıramıyoruz. Peki ya bunlara ihtiyacımız olduğunu hissetmezsek? Yani yasa var olsa bile yine de dışlayıcı ve baskıcı. Ameliyatları Suriye’de yaptırmak imkânsız ve ülkeden ayrılmak çok zor ve uzun bir süreç, ayrıca çok pahalı.

Halep Müftüsü, yasal olarak cinsiyet uyum operasyonu geçirebilmem için bana fetva verdi. Uyum sürecine başlamak için fetva almanız gerekiyor, tek yol bu. Neyse ki müftü anlayışlıydı. Süreç çok zor ve yorucu olsa da deneyimimin olumlu olduğunu düşünüyorum, ailem ve çevremdeki insanlar da destekleyiciydi. Desteklemeyen insanlar da bana saldırmıyorlar ya da bundan bahsetmiyorlar, ben de bu konuda harekete geçmedikleri sürece pek umursamıyorum. Bazı insanlar penisim çıktığını düşünerek annemi tebrik ediyorlardı; bunu gerçekten anlamıyorlar. En kötüsü de üniversitede ya da diğer kurumlarda ölü ismimle[3] hitap etmeleri ve ismimi ya da cinsiyetimi resmen değiştiremediğim için hâlâ onu kullanmaları.

Benden nefret eden ve beni yanlış cinsiyetlendirmekte ısrar eden bazı insanlar var, ancak onlar bana yakın değiller ve umurumda da değiller. Ancak sosyal, yasal ve finansal olarak yaşamak zorunda olduğunuz her şeyle birlikte sürekli taciz edilmek üzücü.

Ailem şu anda çok destekleyici. Bazen korkularını dile getiriyorlar; babam bana yanlış olduğumuz için değil acımasız transfobik bir dünya, gelecek ve -özellikle mevcut olaylar ve koşullarda- Suriye’deki güvenliğimiz nedeniyle bizim için endişelendiğini söylüyor.

Kalbim, baskı ve zulüm altında direnen ve var olan tüm trans ve kuirlerle birlikte daima. Kuir ve transların özgürce var olabileceği daha iyi bir dünya diliyorum.”


[1] Cinsiyet disforisi, kişinin cin­siyet kimliği ile doğumunda kendisine atanmış cin­siyetin örtüşmemesinden kaynaklanan stresi anlatan tıbbi terimdir. Transseksüel, uyum sürecinin tıbbi bölümüne odaklanan ve daha çok tıp insanlarının tercih ettiği eski bir terimdir. Kaynak: KaosGL.

[2] Zamirlerin cinsiyetli olduğu İngilizcede she/her kadın, he/him erkek, they/them ise cinsiyet belirtmeden O anlamına gelmektedir. Kişinin tercih ettiği zamiri kullanmak ve buna saygı göstermek gereklidir.

[3] Kişilere doğduklarında verilmiş olan ve artık kullanmadıkları isim. Uyum süreci sıklıkla yeni bir isim almayı da içerdiğinden daha çok translarla bağdaştırılan bir terimdir. Doğumda verilmiş bu isimlerin artık kullanılmaması gerektiğine işaret etmek için “ölü” denilmektedir. Devlet kurumları tarafından kayda geçirilmiş olsun veya olmasın, kişilerin seçtiği isimler kullanılmalıdır. Kaynak: KaosGL

Tags: kuirLGBTİ+Suriyetrans
Previous Post

İsrail’in durdurulamaz ölüm makinesine karşı Beluc kadınların sesi

Categories

  • Açık Kürsü
  • Beynelmilel
  • Biz Kimiz?
  • Deklarasyonlar
  • Etkinlikler
  • Hakkımızda
  • Haklarımız Var!
  • İlham Verenler
  • Kampanyalar
  • Kültür / Sanat / Bilim
  • Mektubumuz Var!
  • Öne Çıkanlar
  • Politika
  • Söyleşi
  • Uluslararası Mücadele
  • Uncategorized
  • Video / Youtube
  • Yazılarımız

Son Eklenenler

  • Suriyeli bir kuirden cinsiyet uyum süreci üzerine
  • İsrail’in durdurulamaz ölüm makinesine karşı Beluc kadınların sesi
  • Pride direniştir: Onur Ayı’nda direniş ruhunu geri kazanmak
  • Kim korkar toplumsal cinsiyetten?
  • Suriye’nin kurtuluşuna feminist kuir bir bakış

Categories

Açık Kürsü Beynelmilel Biz Kimiz? Deklarasyonlar Etkinlikler Hakkımızda Haklarımız Var! Kampanyalar Kültür / Sanat / Bilim Medya Mektubumuz Var! Politika Söyleşi Uluslararası Mücadele Uncategorized Video / Youtube Yazılarımız Çalışmalarımız Öne Çıkanlar İlham Verenler

Arşiv

Category

  • Açık Kürsü
  • Beynelmilel
  • Biz Kimiz?
  • Deklarasyonlar
  • Etkinlikler
  • Hakkımızda
  • Haklarımız Var!
  • İlham Verenler
  • Kampanyalar
  • Kültür / Sanat / Bilim
  • Mektubumuz Var!
  • Öne Çıkanlar
  • Politika
  • Söyleşi
  • Uluslararası Mücadele
  • Uncategorized
  • Video / Youtube
  • Yazılarımız

Site Links

  • Log in
  • Entries feed
  • Comments feed
  • WordPress.org
  • Hakkımızda
  • Çalışmalarımız
  • Bize Ulaşın

© 2025 JNews - Premium WordPress news & magazine theme by Jegtheme.

No Result
View All Result
  • Biz Kimiz?
    • Hakkımızda
    • Yönelişimiz
    • Bize Ulaşın
  • Çalışmalarımız
    • Etkinlikler
    • Kampanyalar
    • Deklarasyonlar
  • Yazılarımız
    • Politika
    • Açık Kürsü
    • Kültür / Sanat / Bilim
    • Mektubumuz Var!
    • Haklarımız Var!
  • Beynelmilel
    • Uluslararası Mücadele
  • İlham Verenler
  • Medya
    • Video / Youtube
    • Podcast

© 2025 JNews - Premium WordPress news & magazine theme by Jegtheme.