Kadın İşçi, farklı zaman dilimlerinde ücretli ve ücretsiz kadın emeğinin bir dökümünü sunan Kadın Emeği Almanağı’nı yayımladı. 24 Aralık’ta Aynalı Geçit’te yapılan tanıtım toplantısı, almanağın yazarlarından Necla Akgökçe ve Feryal Saygılıgil’in sunumuyla gerçekleşti. Tanıtım kapsamında almanaktan 1940’lı yılların ilk kadın sendikacıları, Suat Derviş’in öykücülüğünde çalışan kadınlar, 1 Mayıs 1977’de yaşamlarını yitiren kadınlar, İzmir genelevinde grev gibi bazı kısımlar sergilendi.
Literatür taraması, edebiyat, fotoğraf arşivleri ve sözlü tarihten faydalanılarak hazırlanan almanak, 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başı Osmanlı’da kadın emeğinin görünümüyle başlıyor ve o dönemden 2000’lere kadar geliyor. Bu geniş kapsamlı zaman diliminde grev ve direnişlerde kadınların nerelerde olduğu sorusuna cevap veriyor almanak. Ayrıca erkek egemen sendikal yapılarda görünmeyen kadınlar, evde yapılan ücretli işler, ücretsiz ev ve bakım emeği ve kadınların günlük yaşamları da almanakta yerini buluyor. Sunuş kısmında “feminist emek hareketinin çabasıyla kapsamı ve sınırları genişletilip yetkinleştirilebilecek ucu açık bir çalışma olarak” bahsedilen bu kadın emeği derlemesi, 2022 Farplas Direnişi ile son buluyor.
Kadın emeğinin tarihsel görünmezliği
Akgökçe, bu almanakta kadınların hayatında önemli olan ama tarihçilerin hatırlamaya layık görmediği olayların yer aldığını söylüyor. Bu yüzden bu çalışmanın klasik anlamda bir almanak olmadığını; kadınların hayatları ne kadar karışık ve düzensizse almanağın da öyle olduğunu ifade ediyor. Almanak ücretli, ücretsiz, parça parça, bölük pörçük emeğimizi önem hiyerarşisine sokmadan belgeliyor.
Saygılıgil, almanağın hazırlığında edebiyatın nasıl bir ışık tuttuğunu; iplik çekme işi yapan 12 yaşındaki kız çocuklarını, seks işçisi bir kadının sokaklarda nasıl sabahladığını, bir temizlik işçisinin nasıl tahta ovaladığını, kadın işçilerin fabrikalarda nasıl görünmez olduğunu tespit ederken edebi eserlerden de faydalandıklarını açıklıyor.
Saygılıgil’in “feminist dostluk ve dayanışmanın bir ürünü” olarak bahsettiği almanak, Türkiye’de kadın emeğinin tarihine yapılan çok değerli bir katkı.
